Avrupa’nın en düşük suç oranına sahip olan Portekiz, bir çok farklı ülkeden binlerce insanın yüzünü çevirdiği ülke olmaya devam ediyor. Portekiz’den ev alarak kendi ve aileleri için oturma izni ve hatta Avrupa vatandaşlığının kapısını açan yabancı yatırımcılar da, ülkede kendilerine yönelik oldukça ılımlı bir tavırla karşılandıklarını belirtiyorlar. Milliyetçilik ya da göçmenliğe karşı olumsuz bir tablo asla olmadığını söylüyorlar.
Portekiz Gayrimenkul Piyasası Nasıl Canlandı?
Uzmanlara göre, çoğu ülke çalkantılı politik ortamdan nasibini alırken, Portekiz, sunduğu sosyal barış atmosferi, gelişmiş pazarları, yetenekli işgücü ve yüksek kaliteli hayat şartları ile diğer ülkelerin arasından sıyrılıyor.
Geçmişe baktığımızda, düşük doğum oranları ve azalan nüfus sorunları çözülmesi gereken sorunlarım başında geliyordu. Portekiz hükümeti, Euro bölgesi ortalamasının üzerinde bir büyüme oranı sürdürebilmek için-son iki yılda olduğu gibi-adımlar atma kararı aldı. Başbakan Antonio Costa, ülkenin demografik sorunlarını çözmede ülkeye yapılan göçlerin çok önemli olduğunu vurguladı. Yabancı yatırımcıları ülkeye çekmek için, yetenekli profesyonellere vergi indirimi sağlayan bir gayrimenkul ve mesken programı hazırladı. Avrupa vatandaşı olmayıp, 500.000 Euro ve üzeri bir gayrimenkul yatırımı yapan ya da iş gücü açığı yaratan yatırımlar yapan yatırımcılar için “Golden Visa” programı düzenlendi.
Rakamlarla Portekiz Golden Visa
Düzenli ve güçlü büyümenin üçüncü yılı olan geçtiğimiz senenin rakamlarına baktığımızda, Portekiz’de kayıtlı olan yabancı yatırımcıların sayısı 93.000’den fazla artarak neredeyse yarım milyona ulaşmış durumda. Yabancı greenfield yatırım projeleri 2018’de 3.000.000 euro civarında idi, ki bu sayı neredeyse son 10 yılın en yüksek rakamı. 2015 ile 2018 yılları arasında, bu tarz projelerin sayısı %161 artarak Batı Avrupa’daki en hızlı büyüme oranına ulaştı.
Portekiz’den Ev Almak Hayatlarını Nasıl Değiştirdi?
2001 senesinde yeni iş fırsatları aramak için Portekiz’in güneyindeki Algarve kısmına taşınan Hint asıllı Singapurlu Chitra Stern şöyle aktardı: “Portekiz, yaşadığım en açık, hoşgörülü ve liberal toplum”. Algarve’nin diğer sakinlerinden İngiliz Ms. Stern ve İsviçreli eşi. Onlar da aile oteli zinciri oluşturarak Portekiz’de bir hayat kuran çift, burada insanların evlerinde hissettiklerini söyledi. Portekiz halkının farklı din, inanç ve renkten insanlara kucak açtığını aktardı.
2016 senesinde ailesi ile Portekiz’e taşınan Itay Kastel, Angola’da 10 senedir yürüttüğü gayrimenkul işini Portekiz’de büyüttü. “Aldığımız en iyi karardı. Burada gerçekten mutluyuz. Size kucak açan ve yardımsever bir atmosfer içerisindeyiz” şeklinde iletti.
Portekiz’de ev alarak yeni bir hayata başlayan bir diğer aile de Londralı Andy Yacoub ve Meksikalı eşi. 2017 senesinde Amerika’da daha fazla yaşamak istemediklerine karar veren çift, 10 senedir kurumsal bir havayolu şirketinde pilot olarak çalıştığı işini bırakıp, Portekiz’deki gayrimenkul sektörüne yöneldi.
Eduardo Migliorelli de Portekiz’de restorandan kaldığı otele olan birkaç yüz metreyi her an saldırılabileceği korkusu olmadan yürüyebileceğini keşfedince ailesi ile buraya yerleşmeye karar verdiğini belirtti. Sao Paulo’da uzun yıllar yaşayan ve defalarca kez soyulmuş ve saldırıya uğramış Brezilyalı iş adamı, kendi ülkesinde Portekiz’de bulduğu güven ortamını bulmayı hayal bile edemediğini söylerken, Lisbon’u birisi sizi takip ediyor mu diye sürekli arkanıza bakmanızın gerekmediği bir şehir olarak tarif etti.
