İspanya ekonomisi, resmi verilere göre 2008’deki krizden bu yana yaşanan zorlukları atlatıyor. Bu olumlu gelişmeye katkı sağlayan en önemli faktörlerden bir tanesi olarak gayrimenkul sektörü öne çıkıyor. Gayrimenkul sektöründe fiyatlar hala yüksek bir seviyede olmasa bile İspanya ekonomisi adına bir ilaç etkisi yarattığını söylemek mümkün.
İspanya’da konut adına gerçekleşen satış ve kiralama sayılarının toplamı 2007’de 465.000 civarında seyrediyordu. Bu sayı 2008’den beri görülen en yüksek seviyeyi işaret ediyor. Hem en yüksek seviye, hem de 2016’dan sonra yüzde 15 bir yükseliş anlamında.
2008’deki krizin ardından yatırımcıların gayrimenkullerini elden çıkarmaları ile fiyatlar düşmeye başladı ve piyasa anca 2014’te toparlanabildi. 2014’te görülen yükseliş ise o yıldan bugüne halen devam ediyor.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moodys’in açıklamasına göre süregelen durumun iki sebebi bulunuyor: İspanya’nın ekonomisini düzeltme yolunda emin adımlarla ilerlemesi ve de düşen işsizlik oranının sağladığı güven duygusu.
Yatırımların yaklaşık olarak yüzde 13’lük bir kısmı İngiltere ve Fransa’dan yatırımcılar tarafından yapılıyor. Elbette ki bu gibi yabancı merkezli yatırımlar özellikle turistik bölgelerde yoğunlaşıyor. Örneğin Kanarya Adaları kısmı.
Yatırım ajansı olan Lucas Fox’un açıklamasına göre Madrid, İspanya pazarı adına hayatı bir önem taşıyor. Madrid’deki satışların oranı 2017’de yüzde 92 arttı ve gayrimenkul piyasası yüzde 311 oranında değer kazandı. Madrid’de yeni inşa edilen yatırım projeleri de ses getiriyor. Bu yüzden de yeni kan arayan yatırımcıların gözü Madrid’in üzerinde.